Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 34,4372 | 34,4992 | |
EURO | 36,3826 | 36,4482 | |
Gelenek, görenek ve kültür, yaşamımıza ve doğaya kattığı geniş
sistemlerin bir bütünüdür. Kültürümüzün bir parçası olan doğum, ölüm, sünnet, nişan, kına, evlilik gibi geçiş dönemleri toplumsallaşmamızda, kendi aramızda ilişki kurmamızda ve aile yapımızın kuvvetlenmesinde önemli bir işlevi olmuştur.
Sanal ortamda iletişim çok hızlı ve kolay bir biçimde yapılmaktadır. Bu durum kültürel ürünlerin üretim, sunum ve tüketim biçimlerini hızla etkilemekte ve dönüştürmektedir. Kültür endüstrisi fikri mülkiyet haklarınca korunan kültürel ürünlerin üretim aşamasından tüketimine kadar geçen ekonomik faaliyetlerin bütünüdür.
Türk toplumunda önemli bir geçiş ritüeli olan kına, düğünün vb. başlangıcını haber verme, düğüne davet etme anlamlarına gelen “okuntu” geleneği pek çok kültürel kodu da içerisinde barındırır. Anadolu’da düğüne sözlü olarak davet etme işini yapan kişiye “okuyucu”, davet işlemi sırasında dağıtılan hediyeye veya davet etmek için yazılı kağıda “okuntu” adı verilirdi. Eskiden tüm organizasyonlarımız sadece köy dairesinde olduğundan, yazılı okuntuya gerek kalmazdı. Kimi zaman ev ev gezerek söylenir, kimi zaman ev ev gezerken yanında un helvası bırakarak davet edilirdi kınaya veya düğüne.
Okuntu geleneği, yazılı kültür ortamının yaygınlaşmasıyla ilk olarak yerini düğün davetiye kartlarına bırakmaya başladı. Okuntu geleneği, düğün sahibine biraz pahalıya mâl olduğundan bu geçiş bir noktada ekonomik nedenlerle gerçekleşmiştir. Davetiyelerin ortaya çıkışıyla okuntu geleneğinde olduğu gibi kumaş, çorap, şeker gibi hediyelerin verilmesi ortadan kalkmıştır. Türk toplumunun genelde elektronik kültür ortamı özelde ise sanal kültür ortamına geçişi okuntu geleneğinin icrasını ve sunum biçimini değiştirmiştir. Okuntu geleneği bu etki ve dönüşüme maruz kalarak önce “davetiye”ye, sonra “e-davetiye”ye, günümüzde de “TOPLU MESAJ’a dönüşmüştür. Bununla birlikte değişim, yeni bir kültürel ekonomik alan yaratmıştır.
Geldiğimiz noktada, basılı kartların gerek basımı, gerek dağıtımı düğün sahiplerine oldukça zahmetli olmaktadır. Çünkü kartın seçimi, basımı bir zahmet; dağılan köy halkımızın çok yerde olmasından dolayı kartları ulaştırmak bir ayrı zahmet olmaktadır düğün sahibine. Bazen kartlar aynı soyadı taşıyan bir kişiye verilip “bunları akrabalarına ulaştır” şeklinde halledilmeye çalışırken, bazen de sanal ortamda bir fotoğraf çekilip sosyal medya üzerinden ulaştırılarak çözülmeye çalışılıyor.
Önerimiz şudur ki, sünnet, kına, düğün gibi organizasyonlarda kart basımı sınırlandırılmalı. Kendi köylülerimize kart dağıtımı kaldırılmalı. Kart isteğe bağlı olarak, sadece HISIM yabancıysa karşı tarafa veya özel arkadaş çevresine yetecek kadar bastırılmalı. Kendi köylümüze düğün haberi 2005 yılından beri zaten GRUP MESAJ sistemimizle bizzat tarafımdan ulaştırılıyor. “Bana kart gelmedi gitmem” düşüncesi de ortadan kalkmış olur. Herkes bilecek ki cep telefonuna mesaj ulaşan herkes düğün kartını almıştır.
Düğün davetiyelerinin 2025 yılı itibariyle kaldırılmasını, köylülerimize kart basımı dağıtımı yerine 3 kez mesaj ile bildirilmesini sitemiz aracılığı ile köyümüz kamuoyunun kabulüne sunuyorum.